Arap coğrafyasından uzakta yeni bir çevrede kurulmuş olan Endülüs Emevi devletinin çöküşünden sonra kurulan küçük devletler anlamına gelen Mulûku't-Tavâif döneminde Endülüs'te yaşamış olan, Endülüs Arap şiirinin ve nesrinin en parlak simalarından biri belki de en önemlisi diyebileceğimiz İbn Zeydûn'un hayatını ve edebî kişiliğini incelemekle, edebiyat alanındaki aktivitelerin yanı sıra dönemin siyasi, sosyal ve ekonomik alanlardaki gelişmelerine de ışık tutacağına inanıyoruz.
Bir devlet adamı, bir şair ve bir yazar olmak üzere çok yönlü bir şahsiyet olan İbn Zeydûn'un hayatını, edebî kişiliğini ve eserlerini ele aldığımız iki bölümden meydana gelen bu çalışmanın birinci bölümünde bu ünlü şair ve yazarın yaşadığı asır ve hayatı hakkında bilgi verilmeye çalışılmıştır. Edebî kişiliğinin incelendiği ikinci bölümde ise, başta aşk şiirleri, vatan özlemi şiirleri ve övgü şiirleri olmak üzere, işlediği konular ele alındıktan sonra eserleri hakkında bilgi verilmeye çalışılmıştır.
394/1003 yılında Kurtuba'da dünyaya gelen ve iyi bir eğitim gördükten sonra Cehver Oğulları'ndan Ebu'l-Hazm b. Cehver'in sarayında vezirliğe kadar yükselen İbn Zeydûn'un kadın şair Vellade'ye olan aşkının belli bir süre sonra sevgilisi tarafından terk edilmesi sebebiyle ıstıraba dönüşmesi, bir komplo sonucu görevinden alınıp hapse atılarak mağdur edilmesi, hapisten firar ettikten sonra affedilip eski görevine iade edilmesine rağmen, 441/1049'dan sonraki hayatını doğup büyüdüğü çevreden uzakta İşbiliyye'de 'Abbâd Oğullarından el-Mu'tedid'in ve yerine geçen oğlu el-Mu'temid'in sarayında yine vezir olarak sürdürmek zorunda kalması şiirinin gelişmesindeki en önemli faktörlerdir.
Şairin aşk şiirleri, sonradan kendisinden yüz çeviren sevgilisi kadın şair Vellâde'ye hitaben onunla tekrar buluşma arzusuyla söylenmiş sitem ve özür dileme ile karışık eski anıları içeren duygu ve özlem yüklü şiirlerdir. Özellikle Kurtuba'ya ve orada geçen gençlik yıllarına duyduğu özlemi dile getirdiği şiirleri de aşk şiirleri ile boy ölçüşecek düzeydedir. Şairin emrinde görev yaptığı
hükümdarlara hitaben söylediği övgü şiirleri de yine özlem ve şikayetlerle doludur.