Medeniyetimizin bizlere bıraktığı en kıymetli hazinelerden biri ilimdir. İlim insanı olarak alimler de bu hazinenin hazine-darıdır. İlim, âlim ve âlem ilişkisinin doğru kurulduğu bir medeniyetin çocuklarıyız. Yaşarken idrak ettiğimiz üzere insanın âlemle ilişkisi bozulmuştur. Bunu düzeltmek çabası hepimizin vazifesidir. Şüphesiz bu süreçte en önemli sorumluluk, ilmi taşıyan ve âlem üzerine tefekkür sahibi, âlim hüviyetine sahip insanların omzundadır. Âlimleri tanımak onların örnekliklerini sonraki nesillere taşımak yeni örneklerin oluşmasında tecrübe aktarımı ile bir tesir oluşturacaktır. Bu vesileyle biyografilerin yazılması ve okunması önemli bir ihtiyaçtır. Günümüz tabiriyle rol model tipolojilerin genç nesillerin önüne konulması, hedeflenen yeni dünya inşasında avantajlar elde etmede kolaylaştırıcı olacaktır.
"Öncülerimiz" projesi kapsamında biyografisi kaleme alınan alimlerden biri İzzeddîn İbnü'l-Esîr, Müslümanların ilim yol-culuğunda kilometre taşlarından biridir. Örnek bir şahsiyet olarak tüm aile efradıyla ilim dünyasında derin izler bırakmıştır. Anadolu coğrafyasının münbit bir köşesinde, Cizre'de dünyaya gelip yine o havalide ömrünü tamamlamıştır. Siyaset ve ilim bakımından İslam dünyasının kavşak bir noktasında çalkantılı süreçlerin yaşandığı bir zaman diliminde faaliyetlerini yürütmüştür. Eserler telif etmiştir. Özellikle Târih sahasında yazdığı el-Kâmil isimli 12 ciltlik eseri Türkçemize de tercüme edilmiştir. Genel Târih, biyografi, şehir tarihi ve siyasi tarih sahasında yöntemiyle, hedefleriyle özgün eserler vücuda getirmiştir. Onu tanımanın bu coğrafyanın insanı için bir vefa olduğu kanaatindeyiz. Rahmet olsun.