Birçok insan, bu kitabın İbsenciliğin Özü'nden ziyade Shawculuğun Özü diye adlandırılmasının daha iyi olacağını düşünmektedir. Böyle bir isim, kitabın değerini kesinlikle azaltmaz. Nihayetinde, Shaw'un eserleri otuz büyük cildi geçmektedir. İbsenciliğin Özü'nü, 200 sayfaya sığdırmaktan daha pratik ne olabilir ki? Bu kitabın yazılı bir özeti bile yoktur. Bu eserde, genç Shaw'un hala görüşlerini özenle tartıştığını görmekteyiz. Dolayısıyla Shaw'un bu eseri, daha sonraki çalışmaları kadar nükteli olmasa da, oldukça itham edici, daha kararlı ve bugünlerde söylediğimiz gibi ciddi konuları daha derinlemesine ele almaktadır.
İbsen bir mektubunda, Londra'da kendisi hakkında "bir veya iki dersin" verildiğini duyduğunu belirtmektedir. Bu derslerden biri, bu kitabın yazılmasına esin kaynağı olan, Shaw'un İbsen üzerine 18 Temmuz 1890'da verdiği derstir. İbsen, bunu "bilinçli ve kasıtlı yapmasam da, insan karakterleri ve kaderlerini resmetmeyi hayatının asıl gayesi yapmış birisi olarak, çeşitli olayların aynen sosyal demokrat ahlak filozoflarının bilimsel süreçleri kullanarak vardığı sonuçlar gibi aynı sonuçları doğurmuş olmasını görmek beni çok şaşırtmıştır" şeklinde yorumlamıştır. Aslında, Shaw'un "yöntemlerinin" İbsen'inkilere göre daha az bilimsel olduğu bilinmektedir.
Gerçeğin basit bir görünümünü ele alsak, İbsenciliğin Özü'nün söylediği şeyin, aslında Chesterton'ın Shaw hakkında yazdığı kitapta söylediği gerçekten daha doğru olduğu sonucuna varırız. Fakat gerçek, bizim algıladığımız gibi bütün değil karmaşıktır. Parçalı olan gerçek, gerçeğin en azından yarısını anlamamıza katkı sağlar. Bazı hatalar, bizlere gerçek hakkında, herkesin bildiği gerçeklerden… daha fazla fikir verirler. İşte bu yüzden, bir deha ürünü olan bu eser, insanların fikirlerini değiştirebilir ve nihayetinde İbsen severlere bile büyük katkılar sağlayacaktır.
"…Bir deha ürünü, İnsanların düşüncelerini değiştirebilecek bir eser."
- Erric Bentley
Hill and Wang, Inc., 104 Fifth Ave., New York 11, N.Y.