Laiklik, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesi olan "halkçılığın" ve "devrimciliğin" ileriye götürülerek vatandaşların egemenlik alanının sigortası niteliğini taşır. Türkiye'yi bölgede yaşanan dinsel ve mezhepsel çatışmalardan uzak tutarak bütün vatandaşları barış içinde ayrımsız bir şekilde ortak paydada buluşturan ana etkendir laiklik.
Yıldan yıla demokrasi ve özgürlük sıralamalarında gerilere düşmemizin, eğitimde son sıralara gerilememizin, Türkiye'nin saygınlığının dibe vurmasının ve kadına şiddettin rekor seviyede artmasının laikliğe yönelik saldırılarla aynı zamanlara denk gelmesi tesadüf değildir.
Bu çalışma aynı zamanda "değiştim" diyen Erdoğan ve laiklik karşıtlarının değişmediklerini ve Siyasal İslam'dan güç alan "dönüşüm" planının iktidar partisi programına aktarıldığını ortaya sermektedir. Cumhuriyet Türkiye'sini ve Atatürk'ün çağdaş sistemini adım adım hedef alan gerici saldırıların, toplumsal demokratik refleksleri nasıl yok ettiğini anlatmaktadır.
Bu bağlamda son on beş yılda laikliğe yönelik saldırılar; "Medya, Eğitim, İktidar-Bürokrasi-Yerel Yönetimler, Gerici Saldırılar, Kültür Sanat, Çocuk İstismarı, Satılan Cumhuriyet Yatırımları" alt başlıkları ve Oğuz Oyan, Aydın Cıngı, Feray Aydoğan, Ezgi Koman, Orhan Sarıbal, Canan Kaftancıoğlu, Enver Aysever, Oya Ersoy, Ercan Karakaş, Bülent Tanık'ın değerlendirme yazılarıyla okurun bilgisine sunulmuştur.