İç dünyamı kocaman bir tablo gibi hissediyordum. Rengarenk boyanmış. Huzurun renklerini barındırıyordu. Fakat renklerin geçişlerinde eksiklikler vardı tamamlamak istediğim. Her yeni kısmını çizdiğimde bir bütünlük sağlayamıyordum. Çünkü bir boşluk vardı doldurmam gereken. Belki de gerçek sevgiydi eksik olan. Dünyamızın yapay, basit ve ucuza alınan cinsinden değil haa. Emek verilen, çaba sarf edilen, özveride bulunulan ve kayıtsız, koşulsuz içten gelen. Yaşama bağlayan ve enerjisi olan.
Şiirlerimi kaleme alırken, renk geçişlerini, bu geçişleri yaparken neler hissettiğimi ve aslında sanatın ne kadar özel bir güç olduğunu, insan hayatında aslında su gibi ihtiyaç olduğu hissiyatı ile tanıştım. Sanat aslında benim için bir soluk alma, dinlenme ve güç toplama, hayata sımsıkı sarılma isteğiydi. Gerçek sevgiyi yaşatan bir yoldu. Ve bu yolda tek değildim.
Serdar Aksoy