Bazen benlik derin bir kuyu gibidir,
Ve siz hep o kuyudan dışınızdaki âleme seslenirken
Kuyunun derinliğinden mütevellit duyulmadığınıza inandırırsınız kendinizi.
Duyulmamış her sesleniş birikir, taşma vakti gelince de kendini ifşa etmek ister gibi yol ararken kendine; kalemi bulur elleriniz, onu hırsla kavrar, onu sever ve var gücüyle seslenir onunla.
Aslında seslenerek ruhunuzun sözlerini duyuramadığınızı anlayamazsınız, ta ki seslerin gürültüden öteye geçemeyen bir acizlik olduğunu fark edene kadar!
Kaleme ve insanoğlunun seslerine de çare bulamamış, sessizliğine onun ses oluşuna selam ile…