İsteyip istemediğimi doğru dürüst bilmediğim, fakat neticede aleyhime çıkarsa istemediğimi iddia ettiğim bunevi söz ve fiillerimin daimi bir mes'ulünü bulmuştum: Buna içimdeki şeytan diyordum, müdafaasını üzerimealmaktan korktuğum bütün hareketlerimi ona yüklüyor ve kendi suratıma tüküreceğim yerde, haksızlığa,tesadüfün cilvesine uğramış bir mazlum gibi nefsimi şefkat ve ihtimama layık görüyordum. Halbuki ne şeytanıazizim, ne şeytanı? Bu bizim gururumuzun, salaklığımızın uydurması...
Sabahattin Ali'nin dönemin aydın geçinenlerine getirdiği ağır eleştiriler ve derinlemesine çizdiği insanportrelerini, tesadüflerle başlayan bir aşk hikayesi zemininde okuduğumuz harika romanı; İçimizdeki Şeytan!