Haydi Nebahat abla, Doç arabana atla, Dümenimiz yolunda, Gazla ablacığım gazla…Taksim, Şişli, Sarıyer, Durmadan hemen gider, Ablacığım ne olur, İstinye'de duruver… Bir zamanlar filmlere, şarkılara konu olan dolmuşlar şimdilerde bizlere hoş bir nostalji yaşatsa da teknolojinin ilerlemesiyle günümüzde artık ulaşımın tamamen değişmesine ve bambaşka bir şekle bürünmesine sebep oldu. Yuvarlak kasalı 1955 model Chevroletlerin yerini ulaşılması pek bir güç olan sarı taksiler, arkadan öne paranın elden ele uzatıldığı kalabalık hatlı minibüslerin yerini ise toplu ulaşımın o kocaman araçları aldı. İlk örnekleri 1920'li yılların sonlarına doğru görülen, altın çağını ise 1950 ile 1980'li yıllar arasında yaşayan dolmuşlar hiç şüphesiz toplumun bir zamanlar olmazsa olmazıydı. İstanbul'un hemen her noktasında dolmuşlar çalışır evden işe işten eve yaşam mücadelesi taşırlardı
İçinden Dolmuş Geçen İstanbul işte tam da bu hikâyeyi anlatıyor. İlginç tarihini, edebiyat ve sinema dünyamızdaki yerini kimi zaman sosyolojik bir gözle bizlere aktarıyor. Geçmişten günümüze dolmuşta tatlı bir serüvene çıkmak istiyorsanız, buyurun o hâlde…