''Bana oltayı nasıl yapacağımı öğret!'' Bu atasözünü bizler yakın bir tarihe kadar tekrarlıyorduk. ''Bir insana bir balık verdiğinde onu ancak bir gün doyurmuş olursun. Fakat nasıl balık tutacağını öğretirsen hayatı boyunca doyurmuş olursun.'' Bu atasözü gösteriyor ki, tabii ve normal bir hayat yaşamak için yemeye ve içmeye ihtiyaç duyan kişiye öğretilen herhangi bir meslek, kendisine sağlanan en iyi imkandır. Fakat yaşadığımız bu çağ bu hikmetli sözün değiştirilmesine neden oldu. Hayata ayak uydurmak için yaşadığımız günümüz dünyası, bizi bu hikmetli söze, -daha güçlü olmak için- şu ikinci sözü ilave etmeye zorluyor: ''Avlanmanın nasıl yapılacağını insana öğrettiğin vakit ona sürekli yemekten daha muhteşem bir şey vermiş olursun. Ona yeni bir hayat vermiş olursun.''