Geçtiğimiz yirmi beş yılda, Türkiye'de ve dünyada, görsel-işitsel iletişim alanında devlet tekelinin kalkışına ve piyasa oyuncularının artan sayılarla bu alana girişine tanık olduk. Bu süreç, idarenin piyasa işleyişi üzerinde düzenleyici ve denetleyici yeni işlevler yüklenmesini ve bu yetkileri haiz bağımsız idari otoriteler kurulmasını da beraberinde getirdi. Devletin piyasa işleyişindeki rolü konusunda yeni bir anlayışa dayanan bu gelişmeler, idare hukukunun kamu hizmeti gibi temel kavramlarının yeniden sorgulanmasını gerektirdi.