Son iki yüzyıl içinde insanların, özellikle gençlerin bütün hayatlarını dolduran mücadelelerinde ön sıralarda yer alan ideolojiler, genellikle dünyanın her kesiminde ve köşesinde çatışmalara, kardeş kanlarının dökülmesine sebep olurken, millî ülkülerin gerçekliliğini ve geçerliliğini koruduğunu görüyoruz.
Milletlerin maddi ve manevi kalkınmalarını sağlamada ona güç verecek olan tek kaynak, milli kültürdür. Milli kültür, bilim ve tekniğin rehberliğinde yol alan milletini, dünya milletler ailesinin en şerefli üyesi yapmaya yeterli olacaktır.
Milli ülküye sahip milletler, milli kültürler ile birlikte, dünyaca kabul edilmiş, insani değerlerle yoğrulduğunda, hem kendileri ve hem de dünya insanları hayrına davranışlar sergileyebilirler.