İhvan, "kendini tanıma"nın, insanı ve doğasını anlamaya çalışmanın en büyük mesele olduğunu söyler. Hatta insanı ve doğasını tanımamanın, sonu, cehennemle bitecek bir küfür işi olduğunu vurgularlar. Onlara göre insanın ruhi ve ahlaki olgunluğu, onun kendisini tanımasına bağlıdır. Nefsini tanımayan, kendisini (zatını) bilmeyen, ruhla beden arasındaki farkı göremeyen insanlar, bütün çabalarını hayattan tat almak, öte dünya (meâd) ve ahret hakikatini unutarak sadece dünya nimetlerinden faydalanmak ve dünyanın ebediliğini temenni etmek gibi tutumlarıyla yalnızca bedenin durumunu iyileştirmeye, bedenin taleplerini yerine getirmeye çabalarlar.