Hikâyemiz, 1884 ilkbaharında Osmanlı Devleti'nin büyük vilayetlerinden Halep'te başlar. Şehir sınırları içindeki Huveyz ve Cemmâsiyye isimli iki köyde, hayatın normal akışı bir dizi sıra dışı gelişmenin etkisiyle değişme arifesindedir. Tarihte hiçbir zaman önemli bir hadiseyle öne çıkmayan bu iki köyün ahalisi, Osmanlı idaresinin ve dönemin hükümdarı Sultan II. Abdülhamid'in özel ilgisine mazhar olmak üzeredir. Hikâyemizin Cemmâsiyye'de yaşayan kahramanı Halepli Muhammed b. Süleyman, köyün yedi-sekiz yıl önce vefat etmiş muhtarının 25-26 yaşlarındaki oğludur. İki köy ahalisi içinde hem okuma hem de yazma bilen tek kişidir. Köyün sakin hayatının bir keşmekeşe yuvarlanmasına neden olan hadiseler, Halepli Muhammed'in Hama'da muteber bir Nakşibendî/Hâlidî şeyhi olan Abdulfettah Efendi'ye mürid olarak intisap etmesiyle başlar. Şeyh Abdülfettah bir süre sonra, Halepli Muhammed'in köylülerin arasında yavaş yavaş yerleşmeye başlayan etkisini daha da artıracak bir hamle yapar ve onu dervişlere vekil tayin eder. Halepli Muhammed vekil kılındıktan sonra köyün manevi liderine dönüşür her gün öğle ve ikindi vakitlerinde köy ahalisini toplayıp onlara ne yapmaları gerektiğini söylemeye başlar. Olaylar giderek farklı bir şekle bürünecek ve hem köy ahalisi hem de Halepli Muhammed için bir trajediye dönüşecektir... Eyüp Öztürk, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde lisans eğitimi aldı. Aynı Üniversite'de yüksek lisans ve doktorasını tamamladı. Halen Trabzon Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde ders veriyor ve İslam Tarihi alanında çalışmalarını sürdürüyor. Velilik ile Delilik Arasında; İbnu's-Serrac'ın Gözünden Muvelleh Dervişler adlı kitabı yine yayınevimizce yayınlandı.