Rusya ve Osmanlı İmparatorlukları tarihi-coğrafi kaderin komşu yaptığı çok milletli, çok dinli ve çok dilli iki devlettir. İçlerinde barındırdıkları Rus-Hristiyan-Müslüman-Türk ile diğer taraftan Türk-Müslüman-Hristiyan unsuru, bu iki devletin vasfı olduğu kadar aynı zamanda bir iç çelişkisi olarak birbirlerine benzer.
19.yy sonlarında İmparatorlukların tarihten çekilme aşamasında çekilmeyi veya yıkılmayı belirleyen en önemli husus bu imparatorlukların iç çelişkilerinde ortaya çıkar. Bu çelişkilerin ortaya çıkardığı savaşlar, göçler, fikir hareketleri ve inançlar bir yandan ayrışmayı derinleştirirken, diğer yandan da kendi anti tezini yaratarak yeni olgu ve oluşumlara yol açar.
Günümüz tatar aydınlarından ve akademisyenlerinden Alfina Sibgatullina bu çalışmasıyla kutsal topraklara yolculuktan (Hac), göçmen aydınların entellektüel ve siyasi faaliyetlerine, karşılıklı ziyaretlerden savaşlara, yayın hayatından iktisadi ve kültürel değişimlere kadar bir dönemi gündelik hayatın aynasından konuyla ilgili araştırmacılara ve okuyuculara aksettirir.