''…Silahı bıraktı ve kollarını açarak dairesel üç hareket yapıp tekrar silahı kaptı. İşe yaramıştı. Nefes verdi, biraz aldı ve tuttu, hazırdı. Zamanı gelmişti. Gözünü dürbüne yaslayıp parmağını tetiğin üzerine yerleştirdi. An meselesiydi.
…Acı tazeyken, kenarları keskin bir bıçak gibi etrafındaki sinirleri, yani gerçekle bağlantını kesiyor olmalı ki, pek bir şey hissetmiyorsun. Ama zamanla o acı kalıcı hale geldiğinde, gerçekçi düşünebiliyorsun ve bedel ödetmek istiyorsun. İşte o anda içinde bir yerlerde intikam ateşi yanıyor ve yemin ediyorsun intikam almaya, bu da ikinci intikamım oldu.''
Komiser Nazlı ikinci kez intikam alma peşinde, kaldığı yerden devam ediyor. Bir yandan teşkilatın içinde ilerleme kaydederken, diğer yandan gizemli bir cinayeti aydınlatmaya çalışıyor…