Düşler vardır, hayal edilen... İnsanın arzuları vardır içten gelen; kuvvetli esen rüzgâr gibi…
Çocukluk, gençlik çağından çıkan insanoğlu yaşanası bir dünya arzular ve bütün özellik ve güzelliklerin kendi ülkesinde, çevresinde, bir güneş gibi doğmasını ya da bir gül gibi açmasını bekler.
Bir devletin kalkınması ve bekası, insana verilen değer ve onların eğitimi ile gerçekleşmektedir. İnsanımıza; eğitilirken ülkesinde ve dünyada olup bitene dair farkındalık kazandırabilmek, bir bakıma temel eğitimimizi zenginleştirmek, bugünkü çağdaş yaşamımızın bir gerekliliğidir. Ama bunları çok küçük yaşlarda başlayacak öğretim ve eğitimle başarabilmektir işin asıl amacı. Küresel yaklaşımın ve anlayışın varoluşu yanında ülkemizin değerlerine, kültürüne, birlik ve berberliğine sahip çıkmak amacıyla Atatürk'ün söylediği "Ne Mutlu Türk'üm Diyene" vecizesiyle geride bıraktığı ülküyü sürdürmek gereğini hepimiz sık sık hissederiz.
Ülkemizde, toplumumuzu kucaklayan, huzurlu, gelişmiş ve çağdaş yaşamı yaygınlaştırmak temel doğrultumuzu oluşturduğuna göre; ifadesine çalıştıklarımız, hedef kitle tarafında bir nebze anlaşılır ve uygulamaya geçilirse gerçek amaca ulaşmış olur, huzur dolarız.