Temel amacı toplumsal refah düzeyini artırmak olan iktisat politikaları, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin tamamında etkin bir şekilde uygulanmaktadır. Özellikle 1929 ekonomik buhran ile birlikte Keynesyen görüşün savunduğu genişletici maliye politikaları tüm dünyada popüler hale gelmiştir. 1970 stagflasyon kriziyle birlikte Keynesyen politikalar etkinliğini bir miktar yitirmiş olsa da 2008 mortgage krizi ile birlikte başta ABD olmak üzere tüm dünyada tekrar uygulama alanı bulmuştur.
Ülkelerin bütçe açığı ve kamu borçlarının hızlı bir şekilde artmasıyla birlikte kurala dayalı maliye politikaları literatürde etkin bir şekilde uygulanmaya başlanmıştır.
OECD ülkeleri incelendiğinde birçok ülkenin bu kuralları farklı şekilde uygulamaya koyduğu görülmektedir. Türkiye'de 2008 mortgage krizi sonrası uygulamaya konulması düşünülen kurallar, günümüzde ekonomi ve maliye bilim uzmanları tarafından tartışılmaya devam etmektedir.
Bu kitapta mevcut durum değerlendirilmiş olup politika yapıcılara farklı iktisat politikaları çerçevesinde önerilerde bulunulmaktadır.