Türkiye'de din eğitiminin diğer tüm alanlarında olduğu gibi ilahiyat eğitimi alanında da geleneksel olanla modern olan arasındaki gelgitler büyük ölçüde etkili olmuştur/olmaktadır. Medrese-mektep arasında oluşan gerilimlerin, dinî eğitim-laik eğitim etrafında yaşanan uzun soluklu tartışmaların değişik tonlarla ve farklı kavramlarla, söz gelimi selefi-modernist gibi tabirler üzerinden yüksek din öğretiminde de varlığını devam ettirmesi şaşırtıcı değildir. Yüzyılların birikimiyle şekillenen medrese eksenli İslam eğitim mirasıyla irtibatı yeterince tartışılmayıp yapısallaştırılmadan, bir takım jeopolitik gelişmeler, siyasal manevralar, acil toplumsal ihtiyaç ve beklentilerin etkisinde günümü-ze kadar gelen yüksek din öğretimi kurumlarının uzak hedefleriyle, misyon ve eğitim felsefesiyle yeterince hesaplaşılmış değildir. Bu çalışma işte bu uğraşıya mütevazi bir katkı sunma çabasıyla hazırlanmıştır.