İletişim alanına yönelik politikaların oluşturulma süreci her zaman farklı aktörlerin dahil olduğu ve bu aktörler arası çatışmaların rahatça gözlemlenebileceği bir süreçtir. İçinde bulunduğumuz dönemde de yeni iletişim teknolojileriyle ve bunlar üzerinden sunulan yeni içerik ve hizmetlerle çatışmanın tarafları olan aktörler çeşitlenmiş; politika oluşturma sürecine yeni başlıklar ve sorun alanları eklenmiştir. Net olan ise yeni iletişim teknolojileri iktisadı üzerine kurulu olan kapitalist ekonominin bugünkü döneminde iletişim alanına yönelik düzenleme politikalarının merkezine ekonomik kazanım beklentisinin yerleştirildiğidir. Toplumsal yaşamın farklı alanlarına yönelik politikalarda olduğu gibi iletişim alanında da kamusal fayda, rekabet ve verimlilik hedeflerinin gerisinde kalmaktadır.
Elinizdeki kitap bu durumu, kuramsal tartışmalarla ve yeni içerik ve hizmet alanlarını konu edinen makalelerle aktarmaktadır. Kitap iletişim alanında politika oluşturma sürecinin birincil hedefinin ekonomik kazanım olduğu bu dönemde, egemenlerin çıkarlarına karşı kamusal politikaların ve kamusal düzenlemelerin hala geçerli ve gerekli olduğunu tartışmaktadır.