Fransız Devrimi'nden günümüze, Thomas Paine, J. Stuart Mill ve nice Aydınlanma filozofu ve düşünürü ifade özgürlüğünün çerçevesini ve sınırlarını çizmeye ve buözgürlüğü temellendirmeye çalışmıştır. Monarşilerin hakim olduğu dünyada bu hakkı talep etmek en radikal girişimler arasında yer alıyordu. Zira ifade özgürlüğü,aynı zamanda burjuva demokrasinin gereği olarak halkın " kendilerini idare edecekleri seçmesinin yanında, seçilenler fena davranırlırsa onları başından atmayı" dagaranti altına alan haklatdan birisiydi. Anck ilerleyen zaman içinde ifade özgürlüğü tek başına demokratik bir sistem için yeterli olmamaya başladı,buna " iletişim özgürlüğü"nün de eklenmesi gerekti.
Günümüzde iletişim özgürlüğü, düşündüklerini ifade etmenin yanında, kişinin hayatıyla ilgili önemi bilgilere sağlıklı bir biçimde erişebilme özgürlüğünü de kapsıyor.
Bu ve buna benzer konuları ele almayı amaçlayan bu derlemede yeni iletişim teknolojilerinin yarattığı olanaklar ve tehditleri bir arada değerlendirmek hedefleniyor.