İletişimi anlatan pek çok yapıt, insanın iletişim kurma becerisini biyolojik, sosyal ve psikolojik bağlamından koparmaktadır. Öyle ki, iletişim kaynaktan alıcıya iletinin aktarılma sürecine indirgenerek basitleştirilmektedir. Ayrıca iletişim sadece bir söz söyleme, bir mesaj gönderme gibi basit bir olgu olarak ele alınıp anlatılmaya çalışılmaktadır. Bu tür yaygın tanımların sakıncası, iletişimi sadece mesaj alışverişine ya da vücut diline indirgeyerek basitleştirmesi ve dar bir çerçeveye sıkıştırmasından ileri gelmektedir. En önemlisi de, bu tür dar tanımlamalar iletişimi biyolojik, sosyal ve psikolojik gerçeğinden uzaklaştırmakta, ayaklarını yerden kesmekte ve doğal olarak da iletişimin anlaşılmasını zorlaştırmaktadır.