Bilhassa on dokuzuncu asırda İslâm âlemine bir kâbus gibi çöken emperyalizm, doğrudan İslâm'a yönelik saldırıları da besledi ve himaye etti. Bu süreçte bir "keşif kolu" işlevi yüklenen oryantalizm, işi Kur'ân'a ve Sünnete dair şüpheler uyandırmaya kadar götürdü.
Oryantalistlerin "hadis" hakkındaki birçok "çalışma"sı, bu şüpheler üstüne kuruludur. Ve özellikle Goldziher ile Schacht, tüm hadislere "uydurma" diyecek kadar ileri gitmiş; ama ne yazık ki, bu iddialarına İslâm dünyasında bile taraftar bulabilmişlerdir.
Eser, ilk kaynaklara inen, hadislerin nasıl bir hassasiyetle nesilden nesile aktarıldığını belgelendiren, bu özelliği ile hadislerin sıhhati hususunda başlı başına delil hükmü taşıyan bir ilim ve araştırma şaheseridir.