Ehl-i hadis rivayetlerin sadece nakliyle meşgul olup dirayeti ihmal etmiş, bu tutum zamanla naslar üzerinde lafızcı bir metodun ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. Sonunda ayet ve hadislerin yorumunda Allah ve Allah Resûlü'nün murat etmediği manalar ortaya çıkmaya başlamıştır. Taberî'nin bu eseri, ilk dönemlerde müşkil-müteşâbih lafızların yorumuna nastan ve Arap dilinden deliller ortaya koyarak makul bir yol ortaya koyma gayretidir. Naslar yorumlanırken tevhit ve tenzih ilkesi esas alınmıştır.