İlkçağ felsefesi nedir sorusuna üniversiter geleneğin daha ziyade doktrinler ve sistemler aracılığıyla yanıt verdiği bilinir. Sonu Hıristiyan çileciliğine varan çizgisel bir bilgelik tanımından öteye gitmeyen bir dizi öğreti söz konusudur çoğu kez. Oysa, büyük Fransız felsefeci Pierre Hadot bu soruya farklı bir yanıt öneriyor: Sokrates'ten ve Platon'dan Hıristiyanlığın başlangıcına dek üretilmiş tüm felsefi yönelişler, bir yaşam biçimi, bütünlüklü bir evren kavrayışı, dünyayı başka insanlarla paylaşmaya dönük bir ortak irade, insanların yaşamlarına yön veren bir ilişki rejimi biçiminde tasarlanır. Tercih edilen varoluş biçiminin aynı zamanda dünyaya has bir temsil biçimi olduğunu söylüyor ve felsefenin izini bu yolla sürmeyi öneriyor Hadot. Bilgeliğe dönük bir tür hazırlık, bir tür ruhsal egzersiz olarak felsefe. İlk kez yayımlandığı Fransa'da ve tercüme edildiği her dilde çığır açıcı bir etki uyandıran, birincil önemde bir kaynak.