Önce bir saptama: Sanat, edebiyat işlevsizleştirilmeye çalışılıyor. Bir 'eğlence' aracına, 'keyif' alınan sıradan bir etkinliğe indirgeniyor; insanın kendini yeniden kurması, yaratması / dönüştürmesi yerine, tüketmesi ve tüketilen bir meta olarak üretilmesi tasarlanan sıradan bir çabayla tanımlanıyor. Kuşkusuz, bu saptama ilk olarak burada söylenmiyor. Sanatın, edebiyatın işlevsizleştirilmesi tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğu gerçeği daha önce de söylendi, yazıldı. Şimdiye dek yeterli ilgiyi görmemesine ve gerekli duyarlılığı sağlayamamasına rağmen, sürekli söylenmeli ve durmadan vurgulanmaya çalışılmalıdır. Çünkü sanat, edebiyat işlevsizleştirildikçe insana karşı bir konuma sürükleniyor. Toplumsal bilincin ve insanlığın manevi kültürünün özgün bir biçimde olan sanat insansızlaşıyor. Bu kitaptaki yazılar, yaşama atılan sanatsal ilmekleri belirlemeye çalışırken, eleştirinin gitgide yoklara karıştığı bir ortamda, sanat ve edebiyatın farklı alan ve türleri arasında ilmekler örmeyi de amaçlıyor.