Büyük İmam... Büyük lider, büyük âlim... İmam, önder demektir. Mihrapta önde olduğu gibi, her güzel davranışın, her iyi hareketin başında olan demektir. İşte İmam-ı Âzam Ebu Hanife: İnsanların her problemini halleden kadı, hakim. Keskin zekâsı ve görüşü ile lider. Sevdirerek eğiten, ruh bilimine vâkıf eğitimci, ilmi ve kaynaklarını çok iyi bilen âlim. Bugünkü ilim hüviyeti tanınan ordünaryus profesör ünvânı bile, Ebu Hanife'nin ilmi otoritesini ifadede âciz kalmaktadır. Ebu Hanife'nin yetiştirdiği talebelerinden Ebu Yusuf şöyle demiştir. - "Ebu Hanife'nin bir ilim meclisine servetimin yarısını verirdim." Bu söz, onun ders halkasındaki ilâhi zevki ne güzel ifade etmektedir. "Ulema ile otur. Büyüklere sor. Hikmet ehli ile görüş!" (Taberânî: 323) Bizim tarihimizdeki ilim adamları kadar hiçbir millette âlim yetişmemiştir. Kültür ve medeniyeti bütün dünyaya yayan hep âlimlerimiz olmuşlardır. İşte bu büyük âlimi tanımak, onun hayatını bilmek, yaşayışımıza ayrı bir renk verecektir. Onun feyzinden istifade etmek, o vesile ile ilahi rahmetten nasip almak niyetiyle bu eseri hazırladım. Tevfik ve inayet Allah'tandır.