Ebu Hanife (r.a.), fıkıh, ilim, takva, hafıza ve zabıt yönünden dünya imamlarından birisidir. O dindarlığının, ibadetinin, teheccüdünün, çok Kur'an okumasının ve geceleri ibadetle geçirmesinin yanında çok cömert ve çok zeki olan kimselerden biri sayılırdı.
Ebu Hanife (r.a.), Kitab'a ve Sünnete önem veren ve hadis öğrenme konusunda çaba harcayıp, yolculuklara çıkan bir alimdi. O, sünnetlere, bunları toplamaya, sünnetin kutsal sınırlarını savunmaya, ona karşı gelen veya ondan uzaklaşmak isteyenlere karşı baskı yapmaya çok büyük önem verirdi. Zira Peygamber (s.a.v.) Efendimizin sünnetine başka şeylere tercih ederdi. Ebu Hanife (r.a.) sika olan güçlü ravilere yönelen, rivayette zayıf olanları terkeden ilk alimdir. Ebu Hanife (r.a.), hadis ve fıkıhtan ayrılmamış takva ve ibadete devam etmiş ve sonunda dünyanın dört bir tarafında görüşlerine başvurulan bir alim ve kendisine uyulan bir bilgi sığınağı haline gelmiştir.
Ebu Hanife (r.a.)'in ilim tahsil etme, ezberleme, onu koruma ve bu uğurda işini sağlam yapması, ilim ve tahsil etmek için çalışması ve bunları yayma, sultanın teklif ettiği makamları sabırla kabul etmeme, kendini ilmi yaymaya, ibadete ve cömertliğe fedakarca verme noktasındaki hal ve tavırları... Dünyanın onun nazarındaki değersizliği, gelip geçici olan dünyalıklara aldırmazlığı, bunun yanında dindarlığı, insanı fasık kılan hareketlerde4n uzaklığı ve iyiliğin her çeşidini kendinde bulundurması... Bütün bu durumlarda her eçşidini kendinde bulundurması... Bütün bu durumlarda onun menkibeleri sayılamayacak kadar çok ve teşhir etmeye ihtiyaç duymayacak kadar da meşhurdur.