İman, insanlık tarihinin etrafında döndüğü eksen, bir mü'minin hayatının ve eylemlerinin muharrik gücüdür. Bu nedenle imanın tahrifi dinin tahribi anlamına gelmektedir. Çünkü din insanların hayatını anlamlandıran ve onlara ebedi mutluluğun yollarını gösteren ilahi bir müessesedir.Bu müessesenin ayakta kalabilmesi ise iman ile mümkündür.
İmanın tahrifi, kimlik bunalımını da beraberinde getirmiştir. Bugün ümmeti oluşturan fertlerin en büyük sorunu şahsiyet sorunudur. Bu da iman zaafiyetindenkaynaklanmaktadır.
İman zaafa uğrayınca şahsiyet de zaafa uğramış, artık hak-batıl, imanküfür, mü'min-kafir ayrımları inandığını iddia eden insanların gözünde tanımlayıcı olma özelliklerini yitirmişlerdir. Bunun sonucunda fertler müslüman oluşlarıyla iftihar etmek şöyle dursun, küfre muhabbet beslemeye, hatta gıpta etmeye başlamışlardır.
Kimlik bunalımı adını verdiğimiz bu şahsiyet kaybı küffarın İslam ümmeti üzerindeki velayet ve vesayetini doğurmuştur. Oysaki Kur'an, kafirlerin mü'minlerin üzerindeki velayetini şiddetle reddeder.