Birinci Dünya Savaşı'nda Aaron Aaronsohn adında bir Siyonist bilim adamı tarafından kurulan NİLİ casusluk örgütü, Filistin'de bağımsız bir Yahudi devleti kurmak amacını güdüyordu. Bunu başarmak için öncelikle yapılması gerekense Filistin'in Osmanlı İmparatorluğu'ndan koparılıp İngiliz işgaline açılmasıydı. Filistin-Suriye Cephesi'ne dağılan NİLİ casusları, Osmanlı ordusunun asker sayısı, bulunduğu cepheler, yer değişiklikleri, lojistik ve cephane durumu, kullandığı yol ve tren hatları konularında birçok gizli bilgiye ulaştılar.
Örgütün Filistin sorumlusu Sarah Aaronsohn'un Siyonist fikirlerle efsunladığı kadın casuslar, Türk ve Alman subaylarla kurdukları gönül ilişkileri sayesinde önemli bilgiler sağladılar. NİLİ'nin topladığı bilgiler, düzenli olarak Mısır'daki İngiliz istihbarat üssüne ulaştırıldı. NİLİ, 1917'nin başlarına kadar faaliyetlerini gizli olarak yürütmeyi başardı. Osmanlı istihbaratı, NİLİ'yi deşifre edip çökerttiğinde İngilizler, çoktan Kudüs'ün kapılarına dayanmıştı.
İngiliz Orduları Başkomutanı General Allenby, Osmanlı ordusunu bozguna uğrattığı Nablus (Armagedon) Savaşı'nın strateji ve taktiğini NİLİ'nin sağladığı istihbarata göre oluşturdu. Savaş sonunda İngiliz askerî erkânı, kendilerine zaferin anahtarını sunan NİLİ casuslarına her fırsatta şükranlarını sundu. NİLİ'nin gizem dolu hikâyesi, Osmanlı İmparatorluğu'nun kutsal topraklarda çöküşünün de hikâyesidir.