İnci…
Bir istiridyenin içinde oluşturduğu en değerli parçası…
Aynı zamanda canını en çok acıtan yeri.
Sancılı ve sabırlı bir sürecin ardından gelen güzellik.
İnsan acılarına, hüzünlerine, dertlerine içinde var olan en kıymetli hazinelerini açığa çıkarmak için bir sebep olarak baktığında, durum kolaylaşmaz belki, ama anlam kazanır.
Kötü; iyinin, gece; gündüzün, karanlık; ışığın, hüzün; neşenin bir parçası oluverir.
Tıpkı kabukları arasında kalan kum tanelerinin yine istiridyenin kendisinden salgılanan sedefle kaplanarak zamanla inciye dönüşmesi gibi, bırak senin de dermanın derdinden gelsin,
varsın sorunlar inci gibi kapında dizilsin, varsın sivri tarafların törpülensin, biraz burnun sürtülsün, tabiri caizse incilerin dökülsün.
Var mısın, gözyaşların şimdi bir inciye dönüşsün?
İnci… Bir canlının içinde oluşturduğu yegâne mücevherdir.