Ben bu kitabı; Başucu kitabı olsun diye yazdım.
Hep el uzatınca değilen, göz atılınca görünen, bahar kokusunda, seslerin sessizliğinde ve yaşam tadında olsun istedim.
Hani kışa doğru, silkilmiş bir payam ağacının altından geçerken, buğday anızlı kıraç bir tarlada yorgun ve aç; bir payam ilişir gözüne yerde. Gözüne kestirdiğin iki taşla kırdığın payamı tüm dişlerine değdirerek yediğin gibi. Alıç'ın, çıtlığın, çitlenbiğin, keleğin, üzümün, haa bir de incirin tadını aldığın var ya o yarı kurupayam içinde; işte o tat da olsun istedim. Hani ağacın dibinde dört döneriz, bir daha, bir daha bulmak için ya, öyle bakılsın istedim.
Hani bir kompozisyon yazarız; sınıfta en beğenilen diye okutur ya öğretmenimiz veya tüm okula spor salonunda, işte otadı yaşamak, yaşatmak istedim.
Bu kitabı ben; "Oyuncakların elinde oyuncak olmayın" evet ama "çevrim içi" olun, haberleri, bilgileri ve sevgileri, hep "paylaş"ın diye yazdım.