Yaşayan en saygın antropologlardan biri olan Alan Macfarlane, bu önemli kitapta, İngiltere'nin ortaçağ feodalizminden Sanayi Devrimine uzanan beş yüzyıllık toplumsal dönüşüm hikâyesini ele alıyor. Macfarlane, feodal sistemin olgunlaşma çağı olan on üçüncü yüzyıl İngiltere'sinin aile hukuku, toprak rejimi, mülkiyet ilişkileri ve dinsel-toplumsal yapılanma modelinin nasıl olup da uzun vadede Avrupa anakarasından farklılaştığını ve "İngiliz istisnailiği" denen olgunun köklerinin nelere dayandığını araştırıyor. Marx, Weber, Bloch ve Goody gibi birçok tarihsel sosyologla diyalog halindeki İngiliz Bireyselciliğinin Kökenleri, sadece İngiliz toplumunda ailenin dönüşümünü, köylülükten kentliliğe geçişi, Aydınlanma ve Sanayi Devrimini hazırlayan koşulları değil, bugünün bireyselleşmiş Anglo-Amerikan yaşam kültürünün de pek çok ayrıntısını gösteren, çok zengin bir çalışma…