Sen; insan olarak derin bir umman çözülmesi güç bir muammasın. Yaptıkların, düşündüklerin ve hayallerinle öyle sınırsız öyle enginsin ki! Hataların, doğruların ve bitmek bilmez arayışlarınla sürekli bir farklılaşmanın, çevreni anbean keşfetmenin izindesin. Duyguların ve hayata dair mantıksal sorgulamaların doğumundan yaşamının son anına dek sürüp gidiyor.
Lakin odağın çevrene yöneldikçe ve yeni şeyler öğrendikçe kendine yabancılaşıyor, ruhundan gitgide uzaklaşıyorsun. Öyle ki en zor zamanlarında kendinden firar ediyor, benliğini anlamsız sorunlarla baş başa bırakıyorsun. Halbuki her anında sana en çok ihtiyacı olan kişi yine sensin. Boğulduğunda nefesin olacak, düştüğünde hesapsızca eline uzanacak, dişlerini sıktığında hep yanında olacak kişi sensin. Sen.