Araf'tayım. Üzerimde taşıdığım tüm elbiseler, saatler ve yüzüğüm yok. Üstümde gökyüzü, altımda yeryüzü yok. Sağım solum, önüm ve arkam yok. Seyretme makamındayım. En masum hâlimle işte buradayım.
Bulutların gövdelerinden yer altı suları içmeye talibim ben. Gün ışığıyla aram iyi değil çünkü bu aralar. Yeni bir hayata bürünebilirim belki böylece. Asırlık ağaçlar kadar ömrüm olur belki. En saf hâlime kavuşabilirim yeniden. Toprağa sızıp önce ağaç köklerine, oradan da en derindeki sulara erişebilir; otların, çiçeklerin ve ölülerin çürümüş bedenlerine karışarak hayata yeniden boy verebilirim belki.