Yaşamımız sırasında an gelir bir yol ayrımının ucunda buluruz kendimizi: İnsanlarla ilişkilerimizde başarılı olmak, en azından zarar görmemek için iyi olmayı mı tercih etmek gerekir, kötü olmayı mı?
İnsanlığa Övgü, insanlar arasında ahlaksal bir ilişkiler ağı oluşturulmadan ve içinde varlığımızı sürdürdüğümüz ilişki bütünü ahlaklılığa yönlendirecek bir düzene kavuşmadan, bireyin iyi ve ahlaklı olmasının kendisi açısından ussal, anlamlı, doğru ve iyi olup olmadığını, dahası olanaklı olup olmadığını sorgular.