"Kitabı, fazla uzatmadan ve kolay anlaşılır bir şekilde anlatır mısınız?" derseniz; ilk cümlem şu olurdu: İnsanı evrensel bir bütünlük içinde kavramaya çalışmak, yaşamın güzelliğinin, harikuladeliğinin farkına varmak ve okuyucuyu yaşamla, yaşamın özüyle karşı karşıya getirmek…
Biliyorum, yaşama dair bütün anlamlandırmalarda bir görelilik, düşlerimize ve duygularımıza tercüman olmasını istediğimiz derin sözlerde "vicdan" ölçüsü vardır ve olmalıdır da. Zira Lerna Bataklığı'nın kötülük kalesi olmuş bir dünyada kurtuluş olanaklarının bileği taşıdır derin anlamlar ve sözler. Birinin itaati diğerinin üstünlüğünü; birinin mazoşizmi diğerinin sadizmini beslerken acımasız dünyada, "vicdan" ölçüsünü ıskalamamaya özen gösteren sözlerin yer aldığı bu kitap, biz insanları güven verici, tanıdık titreşimlerle hüzün bulaşığı garip bir insanlık devrimine çağırmaktan geri durmayacaktır. Psikolojik, tarihsel, ekonomik, durumsal ve başka sosyokültürel faktörlerden doğan bilgilerden oluşan bu kitap, bir Bilgi Denizi'dir. Ve biliyoruz ki, her bilgi denizi köpürür, köpürür, köpürür ve hiç durmadan, usanmadan insanlığın kıyılarına çarpar. Böylece yaşamı; öylesine özel, öylesine benzersiz kılar ki, gün ışığı sütunundaki toz zerreciklerinin ağır ağır yere inerken duyumsattığı huzur içinde bırakır dünyayı. İşte o zaman insanın doğuştan sahip olduğu gizilgücün ortaya çıkması işten bile sayılmayacaktır.