Birbirine sarılmışçasına bağlı ve sevinç verici sevdalı bu iki kalp, mevkiin latifliğine, baharın bereketine, seyrin eğlencesine, tenhalığın lezzetine, muhabbetin etkisine ve hallerine dair her ne hissettilerse, birbirine açılarak bildirirler. Ali Bey'in hınçları; yeni başlamış namuslu bir sevdanın trajik hayallerinden oluşuyordu ve varsayımlarının dehşetini şairane şakacılık, safça serbestlik altında saklamaya çalışıyordu. Mehpeyker'in duyguları ise iyi kabul edilmiş şehvetli bir eğilimin sevinçli zevkleriyle birleşmiş, gönlünün bu mutluluğu yapmacık bir masumane hafiflik ve gelip geçici bir yalancı utanma ile örtüyordu.
Mehpeyker, iki kelimede bir, ömrün lezzetinden bundan sonra pay alacağına dair iç açıcı birtakım sözler söyledi.
Ali Bey, o güne kadar Meypeyker'siz geçen ömrü için hüzünlü hüzünlü yazıklanıyordu.