Modern sosyolojinin kurucusu olarak kabul edilen Emile Durkheim, sosyolojiyi özellikle bağımsız akademik bir disiplin haline getirmeye çalışmış bu alandaki kürsü sahibi ilk kişidir. Modern sosyolojideki temel perspektiflerden biri olan yapısal işlevselciliğin kurulmasına katkıda bulunmuştur.
Sosyolojik bir başyapıt olan bu kitabında Durkheim, "Ölen kişi tarafından ölümle sonuçlanacağını bilerek olumlu veya olumsuz bir edimin doğrudan ya da dolaylı sonucu olan her ölüm olayına intihar denir" der. Durkheim intihar olayını açıklamak üzere önce o zamana değin bu konuda öne sürülmüş bütün belli başlı görüşleri irdelemekle işe başladığı bu kitabında, bunların geçersizliğini ve yetersizliğini birer birer kanıtladıktan sonra kendi önerisini ortaya koyuyor.
Durkheim'in sosyolog olması konulara daha toplumsal bir gözle bakmasını sağlarken kitaptaki her eleştirisini bilimsel verilere dayandırıyor. Onun kuramına dayanarak yüzyılı aşkın süredir yüzlerce çalışma yapılmasına rağmen, Değerli Hocamız Zühre İlkgelen'in Fransızca aslından Türkçeye kazandırdığı Durkheim'ın bu kitabı, intihar üzerine yazılmış en kapsamlı, en gerçekçi ve en başarılı kitap olmaya devam ediyor.