Halk Ayaklanmalarının Arka Planı (1905-1979)
Şia, siyasi itikadî bir fırka olduğu için Şiî din adamlarının siyasete meylettiği tarihte zaman zaman görülmüştür. Şiî din adamları, devlet yönetme yetkisinin ilk başta Hz. Peygamberin hakkı olduğunu onun yokluğunda ise, Ehli-i Beyt'ten geldiği kabul edilen On İki İmam'ın hakkı olduğuna inanmaktadır. On İkinci İmam'ın kaybolması ile İmamet Nazariyesi'nde boşluk oluşmuştur. Bu boşluğu doldurmaya çalışıp siyasal alanda söz sahibi olmak isteyen ulema, Meşrutiyet Hareketinde (1906-1909) sınırlı da olsa bir takım başarılar elde etmiştir. Ancak Şah Rıza'nın (1921 1941) baskı yapması sonucu ulema asıl hedefi olan devleti yönetme isteğini dillendirememiştir. Şah Rıza'dan sonra oğlu Şah Muhammed Rıza (1941-1979) döneminde ise baskının azalması ve ulemanın ekonomik olarak güçlenmesi sonucu ulema devleti yönetme arzusunu açıkça dillendirmiştir. Şah Muhammed Rıza ve ulema arasında gerçekleşen kanlı mücadele sonucunda ulema galip gelmiştir. Böylece İran Devrimi gerçekleşmiştir. Humeynî saltanat rejimini yıkıp yerine İran İslam Cumhuriyetini kurmuştur.
Bu çalışmada İran'da Meşrutiyet Hareketi (1906-1909) ile başlayan İran Devrimi
(1979) ile sonuçlanan süreçte ulema siyaset ilişkileri ortaya konulmuştur.