Richard Tapper'ın bu büyüleyici eseri, İran'ın önemli göçebe gruplarından biri olan Şahsevenlerin siyasal ve sosyal tarihini anlatmaktadır. Otuz yıldan fazla süren etnografik alan çalışması ve kapsamlı belgesel araştırmalara dayandırılan bu hikâye, trajik olduğu kadar dramatiktir de. Eserde, kabilelerin 17. yüzyıla uzanan esatiri (söylensel) kökleri, 18. yüzyılda bir kabile konfederasyonu halinde birleşmeleri, Pehlevi Şahları döneminde ekonomik ve siyasal etkinliklerinin sistematik olarak azalmaya başlamasıyla gündeme gelen çöküşleri anlatılır. Konfederasyon artık var olmamakla birlikte, birkaç bin Şahseven göçebe ailesi hâlâ sınır boylarında göçlerini sürdürmekte ve İranlıların büyük bölümü de, onları Şahseven kimlikleriyle kabul etmektedir.
İran'ın Sınır Boylarında Göçebeler, bu konu ile ilgili üç farklı söyleme katkıda bulunmak için yazılmıştır. Bunlardan birincisi, Şahsevenlerin kökleriyle, konfederasyonun nasıl ve ne zaman kurulduğuyla ilgilidir. İkincisi, kabilenin siyasal ve sosyal oluşumlarında ortaya çıkan değişikliklerin, devletlerle olan ilişkilerini nasıl etkilediğini irdeler. Üçüncüsü ise, tarihle kimlik arasındaki ilişkiyi ele alır ve belli bir grup insanın farklı kimlik oluşumlarının, geçmişle ilgili görüşlerini nasıl belirlediğini ve bunu nasıl yansıttığını sorgular.
Richard Tapper'ın bölge tarihine ve antropolojisine dışarıdan yaklaşımı, her iki disiplindeki kurumsal tartışmalara önemli katkılarda bulunabilecek niteliktedir.