18 Mayıs 1703'te Erzurum'da dünyaya gelen İbrahim Hakkı Hazretleri, çocukluğundan itibaren hemhal olduğu eğitim ve öğretimle, hem yaşa- mış olduğu çağın ve hem de öncesinin kültür ve geleneğini kendisinde içselleştirmiş ender şahsiyetlerdendir. Aynı zamanda o, yaşadığı asrın 300 yıl sonrasında bile, engin fikir ve yorumlarıyla günümüze kadar ismini yaşatabilmiş bir tasavvuf erbabıdır. Hakk şerleri hayr eyler / Zannetme ki gayr eyler / Arif anı seyreyler/ Mevla görelim neyler/ Neylerse güzel eyler" dörtlüğüyle tanıdığımız İbrahim Hakkı Hazretleri, bir mutasavvıf olmasına rağmen, ilmi yönü- nün ön plana çıkması nedeniyle tasavvufi yönü geri planda kalmış bir şahsiyettir. İbrahim Hakkı Hazretleri ve eserleri üzerine birçok çalışma yapılmış olsa da bunların yeterli olduğu kanaatinde değiliz.
Nitekim onun tanın- masına vesile olan ve üzerinde en fazla çalışma yapılan eseri Marifet- name'ye rağmen İbrahim Hakkı'nın tasavvufi şahsiyetini gün yüzüne çıkaracak en önemli eserlerinden biri de geniş tasavvufi bilgi, kültür ve geleneğiyle yazılmış olan Mecmüatu'l-İrfaniyye'sidir. Elinizdeki bu kitap ise İbrahim Hakkı'nın İrfaniyye adlı eseri kaynak alınarak meyda- na getirilmiş olup onun tasavvufi görüşlerini sunmaktadır.