Ho Huan, akşam vakti bulutlar kaybolunca etrafı daha rahat görme imkânı buldu. Çevresine bakındı, ama görünürde köy yoktu. O anda yolunu kaybettiğini fark etti. Telaşla yolu ararken, dik bir kayadan aşağıya düştü. Şans eseri biraz aşağıda, çimen kaplı küçük bir düzlük vardı. Yerinden kalktı ve yürümeye başladı. Bir süre sonra ileride küçük bir mağara gördü. İçi sevinçle dolu, emekleyerek içeri girdi. Ertesi gün yardım bulabileceği ümidiyle biraz dinlenmek istedi. Ho Huan neden yollara düşmüştü ve kimi arıyordu?
***
Sadık Yalsızuçanlar'ın birbirinden kıymetli öyküleri, "İrfan Pınarından Öyküler" çatısı altında sizler için derlenip hazırlandı. Hak ve hakikat yolculuğunun ana arterlerinden hareketle, dervişâne his zincirlerinin birbirini tamamladığı; gönül, vicdan, iman ve Hakk rızası uğruna adanmış hayatlar hepimize bu hayat yolculuğunda, hayat ötesine dair âdeta birer yol haritası ve bu yola dizilmiş hakikat kandillerini sunuyor. Her bir öykü, gönül hanemizdeki iman kalesini bir kat daha muhkem kılıyor.