Yirminci yüzyılın ikinci yarısından sonra dinsel çoğulculuk ve dinler arası diyalog bağlamında Hıristiyan teolojisinde yaşanan yeni gelişmeler, Hıristiyanlığın diğer dinsel geleneklerle ilişkisi konusunu teologlar için önemli tartışma konularından biri haline getirmiştir. Bu bağlamda Hıristiyan teologların tartıştığı temel konu hiç şüphesiz ki geleneksel Hıristiyan anlayışından kaynaklanan Hıristiyanlığın diğer dinsel geleneklere oranla eşsizliği, biricikliği ve bağlayıcılığıdır.
Bu araştırmanın, Türkiye bilim çevrelerinde İsa-Mesih ve dinler arası diyaloğun gerekliliği gibi konularda yapılacak çalışmalara örneklik teşkil etmesi, İsa-Mesih'in Hıristiyan düşüncesindeki yeri konusundaki tartışmalara hız vermesi ve Müslüman-Hıristiyan diyaloğu bağlamında en problemli gibi görünen teolojik konuların samimi ve dürüst bir şekilde ele alındığında problemli olmaktan nasıl çıkarılabileceğini göstermesi beklenir.