Cumhuriyet düşmanı odakların Atatürk ve devrimlerine saldırırken kullandığı en önemli argümanlardan birisi İskilipli Atıf'ın idamı meselesidir. Belli başlı çevreler, şehit mertebesine yükselttikleri İskilipli Atıf'ın Şapka Devrimi'ne kurban edilen masum bir din adamı olduğuna inanmakta ve bunun propagandasını yapmaktadır. Bu düşünceye göre İskilipli Atıf, Atatürk döneminin güya hocaları asmakla görevli İstiklal Mahkemeleri tarafından suçsuz yere idam edilmiş bir İslam şehididir.
Nesilden nesile aktarılan bu hikâyenin peşine düşen Refah Partisi milletvekili Hasan Mezarcı, 1992 yılında TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonuna başvurup İskilipli Atıf'ın yargılandığı mahkemenin tutanaklarını istedi. Komisyon, yapılan inceleme sonucunda arşivde bulunamayan dördüncü ve beşinci defterler eksik olmak üzere İskilipli Atıf'ın yargılandığı davaya ait toplam 13 defterden oluşan Ankara İstiklal Mahkemesi tutanaklarını Hasan Mezarcı'ya teslim etti. Tutanaklardan İskilipli Atıf'ın Şapka Devrimi'ne karşı tertip edilen isyanlarda kışkırtıcı rolü olduğu için Anayasa'yı değiştirmek suçundan idam edildiği belirtiliyordu. Teâli-i İslam Cemiyetinin başkanı olan İskilipli Atıf, işgalci Yunan ordusuyla değil Mustafa Kemal Paşa'yla savaşılması gerektiğini telkin eden kişiydi ve Kurtuluş Savaşı yıllarında Yunan uçaklarından atılan ihanet beyannamelerinden de sorumlu tutuluyordu. Tutanaklardan umduğunu bulamayan odakların propagandası sonucunca Hasan Mezarcı'ya verilmeyen eksik defterlerin nerede olduğu ve neden ortaya çıkartılmadığı tartışılmaya başlandı. Bazı çevreler, bu defterlerde İskilipli Atıf'ı aklayan bir şeyler olacağına inanıyorlardı. İskilipli Atıf gerçekten suçluysa defterler neden eksikti? Neden bir şeyleri gizleme ihtiyacı hissedilmişti? Defterlerin eksik olması bile yargılamada bir hukuksuzluk olduğunu göstermez miydi?
Bu gibi tartışmalara nihayet vermek adına kayıp olduğu söylenen dördüncü ve beşinci defterlere tarafımızca ulaşılmış ve elinizde tuttuğunuz bu kitap hazırlanmıştır.