İslam ahlakı diye bir şeyin olup olmadığı sıkça sorulan bir sorudur. Bu soruyu soran kişi müslüman fert ve grupların dini ve kurumsal hayatlarının kuralcılığı ve şekilciliğinden ve buna ilave olarak müslüman yazarların klasik ve post-klasik dönemler boyunca özellikle de edebi, linguistik, felsefi, tarihsel, kelami ve bilimsel konulara yaptıkları büyük katkılarla karşılaşıldığında, ahlaki ve siyasi tartışmalar oldukça az katkı sağlamalarından açıkça şaşkınlık duymaktadır. Elinizdeki bu nesnel olarak sunmayı hedefleyen mütevazi bir teşebbüstür. Bu eserde eleştiri veya değerlendirme, mümkün olduğunca arka planda tutulmaya çalışılmıştır.