İnsanın yeryüzü serüveninde ona yol gösterici olarak elçiler ile birlikte mesajlar gönderilmiştir. İnsanoğlu bu mesaja kendi meşrebince tepki vermiştir. En son sürümü de günümüzden 1442 yıl önce Hz. Muhammed aracılığı le gönderilmiştir. Bu çalışma, özellikle en son mesaja inandığını söyleyenlerin tepkileri bağlamında çeşitli gazete ve dergilerde yayımlanan makale ve söyleşilerden damıtılarak hazırlanmıştır. Yazar sunuş bölümünde bu çalışmayı söyle tarif etmektedir: "Tarihte ve günümüzde, kendilerini adeta dinin peygamberi yerine koyan ve keza sözlerini ve kitaplarını Kur'an'ın yerine ikame etmeye çalışan çeşitli sıfatlarla kendilerini tanımlayan insanlar bulunmaktadır. Bunlar insanların Kur'an'la tanışmasına, buluşmasına fırsat vermiyorlar ki insanımız Kitab'ın en önemli anlayıcısı, anlamlandırıcı ve uygulayıcısı olan Hz. Resul'ün (as) sünneti ile buluşsunlar. Oysa Kur'an da, Hz. Resul'ün sünneti ve sözleri de anlaşılmaz değil, anlaşılabilir esaslardır. Bu cümleden olarak Kur'an'ı, İslam'ı benim gibi alaylı birisi anladıktan sonra neredeyse anlamayacak kimse yoktur." Elinizdeki Kitabın tam da amacı İslam'ın ana kaynağı olan Kur'an ve sünnetin adresini vermektir. Adreste neler var derseniz; Kur'an'ın anlamı ve anlaşılması, düşünce ve davranışların vahye dayanması, Peygamber'i anlamak ve sünneti bir bütünlük içerisinde ele almak, yani itikadî, ibadî, siyasî boyutları ile sünnete yaklaşmak ve sünnetle ahbap olmak. Emrolunduğumuz gibi dosdoğru olmanın içini doldurmak. Keza Ashab'ı tanımak, Ehl-i Beyt'i bilmek, onlara saygı ve yaklaşımın mahiyeti ve nasıllığı gibi konular yer almakta.