İslâm felsefesinin İslâm ümmeti için, yenilenen nihâî bir yorum ve bu yaratıcı ümmetin çağlar boyunca ilerlemesindetici bir güç olduğuna en ufak bir şüphe yoktur. Müslümanların hayatlarında ve tarihlerinde İslâm felsefesinin içerdiğigerçeklerden daha hayatî ve önemli hakikatlerin olduğu söylenemez. Kuşkusuz İslâm felsefesi Müslümanlarınhayatlarının bir cevheri, gelişmelerinin bir aynası olduğu gibi toplumlarının içyüzünde bulunan üzüntülerin veemellerin de bir yansımasıdır. Bu felsefe, metafizik, tabiat, ahlak ve siyaset gibi birçok konuda geniş alanları içinealmış ve çeşitli ufukları kapsamıştır. Onu diğer toplumlardan ve medeniyetlerden ayırt eden kendine özgü bir
medeniyet ortaya koymuştur. Dolayısıyla İslâm felsefesinin diğer medeniyetlerin bir uzantısı yahut daha öncekifelsefelerin ve düşüncelerin gelişmemiş bir şekli olduğunu söylememiz asla mümkün değildir. İslâm felsefesi herşeye nüfuz edici olan yaratıcı ve aydınlatıcı bir çağın başlangıcıydı. Yepyeni bir yaratıcılıkla geldi ve insanlığın düşüncetarihine büyük tasavvurlar kazandırdı. Kuşkusuz bu ilk doğuş, üzerinde İslâm felsefesinin ve İslâm düşüncesinin binaedildiği temel taştır.