Bu kitap, son salgınla hayatta kalabilme kaygısına kapılan, inanç dünyası derinden sarsılan topyekûn insanlık ailesinin, sadece salgını değil, genel olarak zor zamanları İslam'ın berrak hakikatleri ışığında anlama ve anlamlandırma çabasına, katkı sunmayı hedeflemektedir.
Bu amaçla "musibetleri afet olarak değil, ayet olarak telakki etme; ayetleri ise ibareler üzerinden değil, ibretler üzerinden okuma" prensibini işler kılmayı önermektedir. Zor zamanlarda hüznümüzü sevince, mahrumiyetimizi rahmete, muhasaramızı muhasebeye dönüştürmenin yollarını aramaktadır.