Aydınlanma hareketleri neticesinde ortaya çıkan materyalizm, sekülerizm ve pozitivizm gibi akımlar sadece Kilise'nin değil, geleneksel dinlerin dünya görüşlerine bir meydan okumayı beraberinde getirmiştir. Bu olguların bir neticesi olarak ortaya çıkan ateizm; âlemin, tesadüfün bir neticesi ile meydana geldiğini iddia etmiş ve üstün, yüce, bilinçli, bilgili, kudretli bir Tanrı'nın varlığını reddetmiştir. Her dönemde var olan bu anlayış; zihinde tanrı fikrinin bulunmaması, Tanrı'nın varlığının bilinçli bir şekilde reddedilmesi, Tanrı yokmuş gibi yaşama ve ideolojik-politik formlarıyla farklı şekillerde ortaya çıkmıştır. Batı'da ortaya çıkan bu düşünce, İslâm dünyasını da kısmen etkilemiştir. Bu bağlamda farklı coğrafyadaki düşünürler dine karşı ortaya çıkan bu akımları bertaraf etme noktasında bir çaba ortaya koysalar da kapitalleşen dünyada ateizm yayılmayı ve günümüze kadar fiilî olarak etkilerini devam ettirmeyi sürdürmüştür.