Bu eser, İslam ilahiyaytında itikad yahut iman kavramının tahlile dayalı bir tetkikidir. İki türlü amacı vardır. Bir yandan, tarihi sürecin ayrıntılı anlatımını vermek iddiasındadır ki bu tarihi süreç iman kavramının doğduğu, geliştiği ve Müslümanlar arasında teorik bakımdan irdelendiği süreçtir.Öte yandan yine bu eser, dikkatli bir semantik analiz yapmayı hedefliyor. Bu analiz, iman kavramı ile o kavramsal dokuların analizidir. İman, İslam kültürünün ilk yüzyıllarında özlü bazı sorunlara sebep olmuştur.Bu sorunların bazıları, kelimenin tam manası ile hayat memat meseleleri idi. Bu sorunların kökünde yatan ana kavramların metodik bir tahlili yolu ile islam düşünce tarihinin bu en ilginç evrelerinden biri aydınlatılmış olacaktır. İnanış, doğası itibarı ile bireysel varoluşa ait bir olgudur. Bu bakımdan denebilir ki gerçek derinliğini ancak bilimsel olmayan bir yönden yaklaşıldığında ortaya koyar. Elinizdeki eser meselenin çok özel bir yanına çok özel bir bakış açısından bakmaktadır. Bu manada aynı kavramın mistiklerce anlaşılma tarzının, meselenin daha farklı bir özüne gittiği söylenebilir. İlahiyatçıların ele aldıkları hali ile iman, sorunun yalnızca dış ve şekli özüne dokunur türden olabilir. Kelam olarak iman, çok özel bir şekilde de olsa, varoluşsal olay olarak 'imanışın' gerçek doğasının yansıtır, yani müslümanlarca, tarih içinde hassaten yaşanmış ve hissedilmiş bir şey olarak. Bu tetkiki şu amaçla yaştım ki yalnızca kelamcılığın anahar kavramlarından birinin tarihi-filolojik tahlili olmakla kalmasın, İslam'ın ki yeryüzünün en asli ve mühim dihi kültürlerinden biridir, gerçok yapısı konusunda da bir katkı teşkil etsin.